15 Ocak 2008 Salı

MENÜ

Saçlarımı nasıl geri kazanabilirim?

Saçlarımı nasıl geri kazanabilirim?

Verici alanı yeterli, sağlıklı erişkin erkeklerin çoğu saç nakli için uygundur. Saç ekimi her yaş grubuna uygulanabilir. Bir hasta için hangi yöntemin uygun olduğunun belirlenmesinde verici bölgedeki saç yoğunluğu, kafa derisinin gevşekliği, saç dökülme tipi, saç rengi ve saçın dalgalı veya düz olması, gibi pek çok faktör rol oynar. Bu belirleyici özellikler Transmed'de yapılacak doktor muayenesi ile hastaya anlatılır.

Eğer iyi bir adaysanız amacımız size mümkün olan en doğal görünümü en verimli biçimde vermektir. Operasyondan sonra kendi saçınız ile nakledilenler arasında bir fark görmeniz mümkün olmayacaktır. Nakledilen saç tamamen sağlıklıdır ve görünüş olarak doğaldır. Saç çizgisi önemli derecede gerilemiş ve geniş saçsız bölgeleri olan kişiler bile verici alanı yeterli ise bu yöntemle iyi bir saç örtüsüne kavuşabilir.

Saç nakli gelecekteki dökülmeden ya da başkalarının farketmesinden endişe ettiğiniz için değil, saç dökülmesinin derecesi sizin için artık kabul edilebilir olmaktan çıktığında düşünülmelidir.

Erkek Tipi Genetik Saç Dökülmesi

Erkek Tipi Genetik Saç Dökülmesi

Androgenetik Alopesi erkeklerde ve kadınlarda en sık rastlanan saç dökülmesi türüdür. Bu tip saç dökülmesinde, alın veya baş orta bölümünde belirgin bir şekli takip eden aşamalı saç kaybı gözlemlenir. Buna neden saç köklerinin DHT'ye karşı genetik olarak belirlenmiş hassasiyetidir. Saç köklerinin bu hormon türevine karşı hassasiyeti ne kadar kuvvetli ise saç kaybı o derecede ağır seyreder.

Saç telleri önce incelir, renkleri açılır, seyrekleşir ve sonunda saç kökü tamamen yok olur. Babanın saçının olmaması çocuğunda da saç kaybı yaşanacağı anlamına gelmemektedir. Saç kaybı ebeveynlerin her ikisinden gelen genlerin tesadüfi birleşmesiyle ortaya çıkan bir harita izler. Bu yeni harita erkek çocukta babasından tamamen bağımsız bir saç geleceği hazırlayabilir.

Genetik nedenli androgen duyarlılığı başın belli bölgelerinde etkili olur. İki kulak arasındaki saç çemberi "kalıcı saç" olarak tanımlanır, bu saç foliküllerinin DHT'ye karşı genetik nedenli bir duyarlılığı yoktur ve varlıklarını yaşam boyunca sürdürürler. Buradaki kalıcı kökler sayesinde, saç geleceğinizin başarılı bir saç nakli ile değiştirilme şansı her zaman bulunmaktadır.

Kadınlarda Saç Dökülmesi Tedavisi

Kadınlarda Saç Dökülmesi Tedavisi

Kadınlarda saçsızlık yaygın bir biçimde saçların seyrekleşmesi şeklinde görülür. Ortaya çıkan tablo erkeklerdekinden tümüyle farklıdır.

Erkeklerde saçsızlık saçlı derinin ön kısımlarındaki saçların büyük bölümünün dökülmesiyle başlarken, kadınlarda genelde ön saç çizgisi korunmuştur. Kadınlarda saç kaybı ağır ilerleyen bir süreçtir; bu süreç hamilelik ve menapoz dönemlerinde hızlanabilir.

Kadınlardaki androgenetik saç dökülmesinin tek cerrahi tedavisi saç naklidir. Ayrıca saçın seyrek olduğu bölgelerdeki saç derisine Minoxidil içeren solüsyon sürülmesi de sıklıkla tavsiye edilir.

Kadınlarda görülen androgenetik alopeside saçların ve saçlı derinin kalitesi önemli bir rol oynar. Deri hastalıkları uzmanımız ilgili tahlillerle tanıyı kesinleştirir ve alternatif tedaviler önerebilir.

Kadınlarda Saç Dökülmesi Tedavisinde Etkili Önlemler:

* Saç kaybını kabul etmeyi ve onunla yaşamayı öğrenmek. Profesyonel bir danışman size bu konuda yardımcı olabilir.
* Perma, boya ve diğer kozmetik uygulamalar saçınıza daha dolgun bir görünüm vermede yardımcı olabilir.
* Topikal %2 Minoxidil ilaç tedavisi doktor denetiminde denenebilir.
* Saç Nakli: Modern operasyonlar sayesinde saç nakli kadınlar için başarılı bir tedavi yöntemine dönüşmüştür. Saç dökülmesi tipinin saç nakline uygun olması ve sonuca dair gerçekçi beklentilere sahip olunması gerekir.
* Saç ekleme: Modern saç uzatma tekniklerinde son zamanlarda büyük gelişme kaydedilmiştir. Saç ekleme ile ilgileniyorsanız kuaförünüze danışmanız doğru olacaktır.

Saç Cerrahisine Genel Bakış

Saç Cerrahisine Genel Bakış

Saç nakli alanında on yıldan uzun deneyimimiz ve 10.000'den fazla başarılı operasyonumuz sayesinde biliyoruz ki, başarılı bir saç naklinin hazır bir reçetesi yoktur. Saç naklinin başarısı operasyonu gerçekleştiren doktorun deneyim ve uzmanlığına, kullanılan teknik malzemenin seçimine ve iyi organize edilmiş geniş bir ekip çalışmasına bağlıdır. Kapsamlı bir bilimsel denemeden geçmemiş bazı yeni teknik ve uygulamaların dezavantajları olabildiğini bilmekteyiz. Bu nedenle hastalarımıza sadece test edilmiş olan ve en iyi sonuçları en az riskle verebilecek çözümleri sunmaktayız.


Foliküler ünite nedir?

Birden fazla saç kökünün oluşturduğu doğal saç demetidir. Ancak üç boyutlu mikroskop altında ayırt edilebilir.

Nakledilen saç ünitelerinin kaynağı neresidir ve nasıl elde edilirler ?

FUT yönteminde, nakledilecek olan foliküler üniteler, iki kulak arasındaki saçlı deriden dar bir şerit şeklinde alınır; bu işlem sonrasında hafif ve ince bir iz kalır. Bu yönteme foliküler ünite transplantasyonu adı verilir. Transmed'de nakledilecek foliküler ünitelerin her biri özenle mikroskop altında ayrılarak ekim için hazır hale getirilir. Hazırlanan her bir ünite yeni yerine nakledilecek bir grefttir.

FUE tekniğinde ise nakledilecek kökler, tek tek foliküler ünitelerin özel bir aletle alınmasıyla elde edilir. Bu teknik prensip olarak kökleri teker teker elde etmeye dayalı olup vücuttaki kılların da çıkarılarak kullanılmasına olanak sağlar. Yöntemin avantajı teker teker çıkarılan köklerin yerlerinin belli olmaması, yani iz kalmamasıdır. Dezavantajı ise, aynı sayıdaki greft için FUT tekniğinden çok daha fazla zaman gerektirmesidir.

FUT ve FUE yöntemlerinin her ikisinde de saç kökleri aynı teknikle yeni yerlerine yerleştirilir.

Nakledilecek saçlar nerede ve nasıl kullanır ve ulaşılması gereken veya ulaşılabilecek olan azami saç sıklığı nedir?

Nakil kanallarının hazırlanmasında, nakledilecek alana ve saç yapısına göre değişen, 19-23 kalibre arası iğneler ve lateral kesiler için 0.016 mm lik slit bıçakları kullanılır. En yüksek sıklıkta saçın en yüksek yetişme oranıyla doğrudan ilgisi vardır, başarılı saç nakli bu iki unsuru yan yana getirebilecek deneyimde bir doktorla gerçekleştirilebilir. Biz bugün santimetrekare başına 40-90 foliküler üniteyi (yaklaşık 150 saç teli) yerleştirmeyi başarabilecek durumdayız.

Operasyondan sonra saçın dökülmesini engellemek için önerilen ilaçlar hangileridir?

Androgenetik saç dökülmesi insan ömrünün tamamında etkili bir süreçtir. Başarıyla sonuçlandırılmış bir saç nakli ameliyatından sonra nakledilen saçlarda değil ancak girişimden önce varolan saçlarda ilerleyen yaşlarda dökülme görülebilir. Bu saç dökülmesini durdurmak için mutlaka Finasteride ve Minoxidil alınmasını tavsiye ediyoruz.

Saç ekim merkezleri bilgi

Saç ekim merkezleri gerçekten çok para kazanıyorlar.

Saçıma daha özel nasıl bakım yaparım

Fazla zaman ve para harcamadan evinizde yapabileceğiniz doğal bakım maskeleri ile saçlarınızı yıpranmalardan, kırılmalardan ve cansız görünümlerden koruyabilirisiniz.

Zeytinyağı Maskesi
5 çorba kaşığı zeytinyağı ve 2 yumurtayı iyice karıştırdıktan sonra saçınıza uygulayın. Sonra bone ya da streçle örtüp 15 dakika bekleyiniz. Süre sonunda saçlarınızı iyice durulayın.

Ballı ve Zeytinyağlı Maske
3 çorba kaşığı zeytinyağı ile 2 çorba kaşığı balı karıştırıp saçınıza iyice sürünüz. Saçlarınızı boneyle ya da streçle örttükten sonra 15 dakika bekleyip iyice durulayınız.

Derinlemesine Temizlik ve Parlak Görünüm için
Saçlarınızı şampuanladıktan sonra bir fincan limon suyu ya da sirkeyi saçlarınıza döküp, masaj yaparak iyice yedirin. Kısa bir süre bekledikten sonra iyice durulayınız. Daha sonra saç kremi sürün ve yıkayın. Uyguladığınız bu işlemler saçlarınızdaki tüm kiri alır ve hoş bir parlaklık verir. Bu yöntemi sıklıkla değil en az iki hafta arayla uygulayın.

Kepekli, Dökülen ya da İncelip Kırılan Saçlar için
Aktarlarda rahatlıkla bulabileceğiniz bir miktar çemen tohumunu daha küçük boyutlar haline gelmesi için çektirin ve geceden suya bırakın. Elde ettiğiniz macunu saç derinize masaj yaparak yedirin.15–20 dakika bekledikten sonra şampuanla yıkayıp durulayın.
Çemen tohumundan elde edilen bu macunun kepek, dökülen, incelen, kırılan saçlar ve kellik gibi sorunlara iyi geldiği bilinen, yaygın yöntemlerden biridir.

Parlak Görünümlü Saçlar için
Parlak görünümlü, göz kamaştıran saçlar için yapacağınız maskede lazım olan malzemeler sadece bir portakal, 1 çorba kaşığı bal ve birkaç damla sandal ağacı yağı. Yapmanız gereken ise portakalın suyunu, balı ve sandal ağacı yağını içerisine az miktarda su koyarak karıştırmak. Elde ettiğiniz ürünü şampuan sonrası durulamada kullanın.Özellikle birkaç kullanımdan sonra farkı göreceksiniz.

Yıpranmış Saçlar için
Sadece bir adet muz ve birkaç damla badem yağı ile yapabileceğiniz bu saç maskesi ile saçlarınıza onarıcı ve doğal bir bakım yapabilirsiniz. Muzu badem yağıyla karıştırın ve saçlarınıza masaj yaparak uygulayın.15 dakika saçınızda beklettikten sonra maden suyu ile durulayın. Bütün bu işlemlerden sonra şampuan ve saç kremi kullanabilirsiniz.

Dökülen Saçlar İçin
Yapılacak bütün işlemlerden önce, yeşil yapraklı sebzeler, havuç, mango, kuru kayısı, tahıllar, Brüksel lahanası ve mercimek içeren protein açısından zengin besinlerle beslenin. Böylece saçın beslenebileceği asıl kaynak olan kanı zenginleştireceksiniz. Unutmayın ki Saçın kendi köküyle beslenmesi ile dışarıdan yapılan hiçbir müdahale eşit değildir.

Saç Bakımı nasıl yaparım

Genel Bakım
Saç bakımında bilinmesi gereken en önemli şey, saçın yüzeyinden değil kökünden beslendiğidir. Saç sadece ve sadece kafa derisinde bulunan kökleriyle beslenir. Sağlıklı, dengeli ve doğru beslenerek sağlıklı saçlara sahip olunabilir. Dışarıdan bakım amacıyla kullanılan bir takım ürünler saça geçici bir çözüm getirir kalıcı değildir. Bu yüzden protein, demir, çinko, biotin ve folik asit içerikli besinler saç için birçok bakım ürününden daha etkilidir.
Saçların sıklıkla yıkanmasının sonuncunda saçın dökülme ihtimalinin arttığı doğru değildir. Tüm saçlar tiplerine göre ne kadar yıkanmaları gerekiyorsa o kadar yıkanmalıdır.
Saça çeşitli şekiller vermek için kullanılan jöle, sprey ve losyon gibi kozmetik ürünleri saç dökülmelerine neden olmazlar. Ancak saçta uzun süre bekletildiklerinde saçın kurumasına ve aşınmasına neden olabilirler.
Saçlarınızın güneşe, rüzgâra ve yüzme havuzu sularına karşı pek dayanıklı olmadıklarını unutmayın. Bu yüzden basit olan gerekli önlemlerinizi alın ve havuzdan çıktıktan sonra saçlarınızı şampuanla yıkayın.
Saçlarınızı tararken de nazik hareketlerde bulunun. Tokalarla da sık toplamayarak dökülmelerin engellenmesine katkıda bulunabilirsiniz
Her zaman bakım ürünlerinizi seçerken tercihinizi ilk önce bitkisel ürünlerden yana kullanın.

Kepek
Bir insanın tüm vücut yüzeyi devamlı olarak ölü hücrelerini atmak zorundadır. K pek ise kafa derisindeki ölü hücrelerin anormal düzeyde kuruyarak atılması durumudur. Bu durum kaşınma, sıkıntı gibi sorunların yanı sıra hoş olmayan görünümlere sebep olabilir. Başlıca erkek ve kadınlarda çok, yaşlı ve çocuklarda az oranda görüldüğü gibi, yaz aylarında azalır, kış aylarında artar.
Kepeğin çeşitli nedenleri vardır:

* Kepeğe sebep olan mikroorganizmalar
* Hormonsal dengesizlikler
* Sağlık nedenleri
* Hijyenik sebepler
* Alerjik durumlar
* Stres
* Dengesiz ve yanlış beslenme


Kepek probleminin çözümü için en başta özel olarak üretilmiş kepeğe karşı etkili şampuanların kullanılması önerilir.
Yağlanma
Saç kökünde bulunan yağ keseciklerinin görevi, kafa derisinde laktik asitle birlikte mikroorganizmalara ve çeşitli dış etkenlere karşı koruyucu bir tabaka oluşturmaktır. Ancak bu keseciklerin büyümesi ve fazla salgı yapması kalın bir yağ tabakası oluşturur. Bu durumdan olumsuz etkilenen saç derisinde kepeklenme, saç tellerinde zayıflama ve saç dökülmesi görülebilir.
Saç yağlanmasında, genetik faktörler, yaş, beslenme, metabolizma, saçın temizlenme sıklığı, stres ve hormonsal denge başlıca sebeplerdendir.
Yağlı saçlar için özel olarak geliştirilmiş şampuanların kullanılması sorunun çözümü için genel olarak önerilmektedir. Kuruluk, cansız ve mat görünüm
Vitamin ve mineral eksikliği, yanlış ürün kullanmak, hormonsal değişiklikler, mevsim değişiklikleri ve birtakım çevresel etmenler saçların canlılıklarını kaybetmelerine, kuru ve mat görünüme sahip olmalarını sağlar.
Saç derisinin yetersiz yağ salgılaması, uzun süre güneşlenme saçlarda kuruluğa neden olur. Perma ve boya gibi işlemlerde saçta kuruluğa ve cansızlığa neden olur.
Dengeli beslenmek, doğru şekilde tarama ve fırçalama, parlaklığı sağlayabilir. Ayrıca eski parlaklığı kazanmak ve ışığı daha iyi yansıtmasını sağlamak için özel işlemleri düzenli olarak yapmanız gerekebilir. Saçınızı saç tipinize uygun bir şampuanla yıkayın ve sonrasında özel bakım ürünleri kullanın.
Kırılma
Saç tellerinde kırılmanın en önemli sebepi saçın nemini kaybetmesidir. Gerekli olan bu nemin eksikliği karşısında saç elastikiyetini kaybeder ve zayıflar. Kırılma durumu keratin pullarının sıralı halde birbirinden ayrılmasıyla saç telinin incelmesi ya da kopması şeklinde olur. Saç tellerinin kırılması en sık olarak taranırken, fön-maşa gibi ısıyla ilgili işlemlerden geçerken görülür.
Saç kırılmaları için özel olarak üretilmiş ürünler kullanılarak ya da saçın kestirilmesiyle sorun giderilebilir.
Hacimsizlik
Eğer saç hacimsiz ise iki nedeni olabilir: ya saç telleri incedir ya da normal kalınlıktadırlar ancak çok düz oldukları için kabarmazlar.
Saç telleriniz ince ise ince saçlar için üretilmiş özel ürünlerle hacim kazandırabilirsiniz. Saçınız çok düzse ağırlaştıracak ürünlerden kaçınınız. Çeşitli modellerle de hacimli görünen saçlara sahip olabilirsiniz. Ayrıca saçınızı kurularken diplerine yapacağını masaj ve friksiyonlar da doğal ve hacimli görünüm oluşturabilir.
Şekilsizlik
Saçın aşırı yağlı, ince ya da kalın telli oluşu hatta uzunluğu bile saça şekil vermekte sorun yaratabilir. Bu yüzden her saçın sorununa göre çözümler geliştirilerek şekil vermek için daha uygun saçlara sahip olabiliriz. Örneğin: saçınız aşırı yağlı ise vermek istediğiniz şekle ağırlık yaratabileceği gibi kayganlık, sönük ve yapışkan görünüm oluşturabilir. Yağlı saçlar için özel geliştirilmiş şampuanlar ve bakım ürünlerini kullanmanız istediğiniz saç modelinde yağlanmanın kötü etkilerini ortadan kaldırıp istediğiniz saç modeline sahip olmanızı sağlayabilir.
Elektriklenme
Özellikle sıcaklık değişimleriyle saç telleri elektrik ile yüklenir. Bu yüzden saç tellerinin uçuşması, tarakla ya da kazak gibi eşyalarla sürtündüğünde çıtır çıtır sesler çıkarması gibi durumlar görülebilir. Çeşitli saç tipleri için üretilmiş şekillendiricilerden saçınıza uygun olanı seçip kullanabilirsiniz. Ayrıca elektriklenmeyi azaltmak için doğal ürünlerden yani, kemik, metal, ahşap gibi maddelerden üretilmiş tarak ve fırçaları kullanabilirsiniz.
Kabarma
Genelde gür ve kalın saçlarda görüldüğü gibi yıkama suyunun sıcaklılığı ve çeşitli işlemlerle de görülebilir. Saçlardaki bu kabarmayı engellemek için saça nem veren kremli şampuanlar ve saç kremleri kullanılabilir.

Saç Dökülmesini Önlemek İçin

* Saçlarınızı yıpratmamaya özen gösterin. Kesinlikle fırça, sık dişli tarak kullanmamaya özen gösterin. Islaklığı usulca havlu ile giderin. Saç kurutma makinası ve saç ısıtma makinesi kullanmayın. Hatta bırakın kendiliğinden kurusun. Kurulamaya mecbursanız düşük sıcaklıkta kurulama yapın. Islak saçlarınızı taramaktan kaçınınız ki kırılmasın.

* Biyotinli soya türünden yiyeceklerle beslenmeye özen gösterin. Biyotin saç sağlığınız ve canlı saç derisi için gereklidir. Bazı erkeklerin saç dökülmesi sorununa çözüm olabilmektedir. Biyotin içeren besinler; mercimek, pirinç, bulgur, fasulye, ceviz, soya, ayçiçeği, yulaf tır.

* Saçın dökülmesine neden olan bakteri ve mineralleri etkisiz hale getiren etkili yağ çay ağacı yağıdır. Çay ağacı yağı kafanın heryerine 10 damla şeklinde dağıtılarak uygulanır, akabinde zeytinyağlı sabunla yıkanır ve durulanır.

* Keskin diyarlerden uzak durunuz. Yeterli beslenememeniz saç sağlığınız için olumsuz bir etkendir.

o Silizyum ve Biyotin içerikli saç ürünlerini kullanmaya özen gösteriniz. C vitamini, E vitamini ve jojoba yağı da saç için önem arzetmektedir. Papatya, kadife çiçeği, ginsenng ve çarkıfelek çiçeği saçlarınızın canlı ve parlak görünmesine katkıda bulunacaktır.

o Özellikle soya gruplarını barındıran yiyecekleri tüketmeye özen gösteriniz. Soya taneleri, tempeh, tofu beslenme alışkanlığınızda yer etmelidir. Soya içerikli yiyecekler saç dökülmesini tetikleyen dihidrotestesteron hormonununu etkisini azaltarak dökülmeyi engeller.

* Salmonella enfeksiyonu riskinden dolayı çiğ yumurta yememeye özen gösteriniz.

* Saç derinize masaj yapmanız kafa derisindeki kan dolaşımını arttırıp saç köklarinizin beslenmesini sağlayacaktır. Bu da dökülmeyi önleyecek ve saçlarınızın parlak ve canlı görünmesini sağlayacaktır.

* Fazla oranda A vitamini alınması saç dökülmesini hızlandırır. A vitamini ihtiyacınızı Beta Carotenle giderebilirsiniz.

* Ada çayı ve Elma sikesi ile saçlarınızı durulamanız saçınızın çanllılığına katkısı olacaktır.

* Silisyum barındıran at kuyruğu saçınızın sağlıklı olmasını sağlayacaktır.Ginko bilola kan dolaşımını hızlandırdığı için saçınızın beslenmesini sağlayacaktır.

* Yeşil çay, saw palmetto, ısırgan saç dökülmesini engelleyen mineralleri barıındırır.

* Sebze ve meyvenin bol tüketilmesi, nişastanın ise az tüketilmesi gerekir.

* Güneş saçlarınıza zararlıdır. Ayrıca deniz suyu da saçlarınıza zararlıdır. Uzak durmaya özen gösteriniz.

Yara Nedenli Saç Dökülmesi

Saç köklerinin bulunduğu deri bölgelerinde meydana gelen fizikzel veya kimyasal hasarlar sonucu köklerin zarar görmesi sonucu oluşan saç dökülmesi tipidir.

Viral, deri tümörleri, kıl kökü liken planusu vb bakteri türleri saç köklerine zarar verebilmektedir. Bunu önlemek için en kısa zamanda bir dermatoloğa görünmekte fayda vardır.

Strese Bağlı Saç Dökülmesi

Bu tür saç dökülmesi stresle doğru orantılı olarak artmakta veya azalmaktadır. İş yoğunluğu, hamilelik gibi stres kaynağının yoğun olduğu donemlerde saç dokülmesinin yoğunluğu sıklaşabilmektedir.

Anajen Saç Dökülmesi

Bu tip saç dökülmersi nükleer enerjiye (radyasyon) maruz kalınması sonucunda ulaşmaktadır.

Genellikle kanser tedavilerinde kullanılan kemoterapi ve radyoterapi sonrasında görülmektedir. Bu etkiye maruz kalınmasından itibaren ortalama 5 ila 25 gün içerisinde ani saç dökülmesi meydana gelmektedir.

Kemoterapi sonucu saç dökülmesi geçici olmaktadır. Ancak radyoterapi sonucu oluşan saç dökülmesinin geridonuşumu mümkün olamamaktadır.

Kişi Nedenli Saç Dökülmesi

Farkında veya farkında olmadan kişinin kendi saçına verdiği bir saç dökülmesi tipidir.

Bunun da iki türü vardır.

1. Çoğunlukla çocukluk dönemlerinde görünen saç dökülmesi kız çocuklarda erkek çocuklara göre daha fazla rastlanmaktadır. Takıntılı olarak saçların çekiştirilmesi sonucu saç yoğunluğunda bir azalma meydana gelmektedir.
2. Jöle kullanarak veya kullanmayarak saça şekil verilmesi sonucu meydana gelen gerilme kuvvetinin saç köklerine kuvvet uygulamasıyla oluşan saç dökülmesi tipidir.

Fizyolojik Saç Dökülmesi

Fizyolojik saç dökülmesi genellikle kalıcı değildir yani çoğunlukla saçlar tekrar çıkmaktadır.

Yeni doğan bir bebekte meydana gelen saç dökülmesi veya yeni doğum yapan bir annedeki saç dökülmesi bu tipbir dokülmedir.

Yetişkin erkeklerin saç onlerinde meydana gelen saç dökülmesi de bu tip bir dökülmedir ve geri dönüş sağlanamamaktadır. Tedavi olarak genellikle saç ekimi tavsiye edilmektedir.

Normal Saç Dökülmesi

Doğalında saçların yaşam döngülerinin son safhasında bir noktaya kadar dökülmesi normal karşılanmaktadır. Dinlenme safhasında saçın kökle olan bağlantısında zayıflama söz konusu olabilmektedir ve bunula birlikte saç dökülmesi meydana gelir. Normal bir insanda bu süreç günde ortalama 60 ila 140 saç telinde meydana gelebilmektedir. Bu tip bir dökülme normal karşılanmaktadır ve dökülen saç tüyü yeniden çıkmaktadır.

Ortalama dökülen saç teli sayısını belirlemede yıkama, şampuan, jöle, fırçalama gibi etkenler söz konusudur.

Saç Dökülmesi Tipleri

Kılların dökülmesi vücudun saçlı deri dışında kalan bölgelerinde nadiren görülür ve daha az göze çarpar.

Saç dökülmesi her iki cinste de görünmesine karşın erkeklerde daha belirgindir. 27 yaşlarındaki erkeklerin %31'inin saçı biraz da olsa dökülmeye başlamıştır. Bu oran 48 yaşındaki erkekler arasında %70'ye çıkar.

Saç dökülmesinin sebepleri uzun yıllar öncesinden merak konusuydu ancak sebepleri son 20 yılda anlaşılmaya başlandı.

Saç dökülmesi tipleri çok fazla ancak başlıca;

* Normal Saç Dökülmesi
* Fizyolojik Saç Dökülmesi
* Kişi Nedenli Saç Dökülmesi
* Anajen Efluvium (Nükleer veya kimyasal nedenli saç dökülmesi)
* Telojen Efluvium (Stres)
* Yara Nedenli Saç Dökülmesi

Amalgam

Amalgam

Hemen hemen bütün ağır metaller gibi, diş dolgu yapımında kullanılan amalgamda ki civa da saç dökülmesi yapabilir. Bu tür metallerden uzak durarak saç dökülmesi durdurulabilir.

Mevsim Değişikliği

Mevsim Değişikliği

Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında kişinin biyolojik sistemi değişikliğe uğradığı için saç dökülmeleri görülebilir. Endişelenmeye hiç gerek yoktur çünkü vücut düzenini kurduğunda herşey tekrar normale dönecektir

Stres

Stres

Stres, sinir ve diğer piskolojik sorunlar çeşitli vücut işlevlerini sekteye uğratabilir. Bu sorundan da nasibini alan saçlar daha hızlı dökülmeye başlar. Tek çözüm yolu stresten uzak durmaktır.

İlaçlar

İlaçlar

Bazı ilaçlar kullanıldıkları sürede saç dökülmesine neden olabilirler. Romatizma, gut, depresyon, kalp hastalığı, yüksek tansiyon gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar ve yüksez doz A vitamini saç dökülmesi yapabilir. Bu durumda doktorunuz tavsiyesince kullandığınız ilacı değiştirebilirsiziniz.

Kepek

Kepek

Saç derisi, besleyici maddelerin saç köküne ulaşmasını sağlar. Sağlıksız saç derisinde saç kökü yeterince beslenemediği için saç dökülmesi görülür. Bu yüzden saç dökülmesinin engellenmesi için kepeğe karşı etkili sampuanların düzenli olarak kullanılması gerekir.

Vitamin ve Mineral Eksikliği

Vitamin ve Mineral Eksikliği

Bilinçsiz diyetler ve yetersiz beslenme saçı olumsuz yönde etkiler. Çünkü vitamin, mineral ve protein eksikliği saçın beslenmesi kısıtlar ve cansızlaştırır. Cansızlaşan saç dökülmek için hazırdır. Sağlıklı saçlar için B6, B12, C, E ve biyotin vitaminleri, kalsiyum, magnezyum, kalyum, çinko, bakır, demir gibi mineraller çok önemlidir. Bunlar beslenme ile temin edilemiyorsa hazır tabletlerden yararlanabilirsiniz.

Tiroid Bezi Bozukluğu

Tiroid Bezi Bozukluğu

Tiroid bezi hiçbir neden yokken kilo alıp verme, ateş basması yada üşüme gibi sorunlara yol açtığı gibi saç dökülmesinede neden oluyor. Tiroid bezinin aşırı yada az çalışmasından doğan bu durumdan tiroid tedavisiyle yada saç ekimi ile kurtulunabilir.

Uygunsuz Saç Bakımı ve Kozmetik Ürünü Kullanımı

Uygunsuz Saç Bakımı ve Kozmetik Ürünü Kullanımı

Saça uygulanan her türlü boya, renk açma, saçı düzleştirme veya perma gibi yöntemler uygun şekillerde yapılmazsa saçta kırılma zayıflama gibi zararlar sebep olabilir. Ayrıca saça çeşitli modellerler verebilmek için sıkı lastik tokalarla toplanması saç diplerine kuvvetli çekim uyguladığından saça zarar vererek dökülmelere neden olur.

Doğum

Doğum

Gebelik süresince kadınlarda östrojen hormonu normalden fazla salgılandığı için saçlar gürleşir ve güzelleşir. Doğum sonrası östrojen miktarı azaldığı için saç dökülmeleri başlar. Ama endişelenmeyin dökülen bu saçlar gebelik sırasında korunan saçlardı artık korunmuyor ve dökülüyorlar. Bu durum tehlike yaratmaz ve saçlar 1 ila 6 ay arasında tekrar büyüyerek eski miktarlarına ulaşırlar.

Yaşlanma

Yaşlanma

Unutulmamalıdır ki, yukarıda bahsi geçen faktörlerin ikisi birden mevcut olsa dahi, bu, androgenetik saç dökülmesinin başlaması için yeterli olmamaktadır. Saçların dökülmeye başlaması için saç köklerinin belli bir süre boyunca androjenlerin etkilerine maruz kalmaları gerekir. Bu süre kişiden kişiye, genetik tanımlamaya ve kandaki androjen düzeyine bağlı olarak değişebilir.

Bunun yanında, kişi yaşlandıkça belli orandaki saçı kısalır ve incelir. Androgenetik saç dökülmesine yatkınlık olsa da, olmasa da, sadece yaşa bağlı olarak gerçekleşen bu sürece minyatürizasyon denir. Bunun sonucunda minyatürizasyona uğrayan saçlar dökülür ve işlevsel saç köklerinin sayısında bir azalma olur.

Hormonlar

Hormonlar

Androgenetik saç dökülmesinin oluşum mekanizmalarında rol oynayan hormonlar androjenler olarak da adlandırılan erkeklik hormonlarıdır. "Androjenler nasıl kellik yapar?" sorusunun cevabını vermek çok da kolay değildir. Androjenler pek çok yaşamsal mekanizma üzerinde önemli etkilere sahiptirler. Etkilerini diğer hormonlar gibi hücre zarı üzerindeki veya hücre içindeki reseptörlere bağlanarak gerçekleştirirler. Bir saç kökünü farklı türden androjenler etkileyebilir ve vücudun farklı bölgelerindeki saç kökleri aynı androjene farklı cevaplar verebilir. Örneğin, koltuk altındaki kılların büyümesini sağlayan androjenler, kafa derisindeki saçların dökülmesine neden olmaktadır.

Saç dökülmesi sürecinde iki tip androjen rol oynar. Bunlar testosteron ve dihidrotestosterondur (DHT). Dihidrotestosteron adından da anlaşılacağı üzere bir testosteron türevidir. 5-Alfa redüktaz enziminin görevi göreceli olarak inaktif olan testosteronu, daha aktif bir formu olan dihidrotestosterona çevirmektir. DHT saç kökleri üzerindeki her tip androjen reseptörüne kolaylıkla bağlanıp kuvvetli etkisini gösterebilir. Testosteronun da saç kökleri üzerinde etkisi vardır, fakat bu DHT'ninkinden çok daha zayıf bir etkidir. Dolayısıyla saç köklerinin içinde ve çevresinde, özellikle dermal papillada çok sayıda bulunan 5-alfa redüktazın androgenetik saç dökülmesi sürecinin anahtar enzimi olduğu söylenebilir.

Bu iki hormonun saç köklerindeki reseptörleriyle etkileşmeleri kafa derisini kaplayan saçlarda bir takım değişimlere neden olur. Zaman içinde terminal saçların büyüme (anajen) evreleri kısalır. Katajen (ara) ve telojen (dinlenme) evrelerinin sürelerinde bir değişiklik olmadığından, sonuç olarak dinlenme dönemindeki saç köklerinin sayısı ve oranı artar. Katajen ve telojen dönemindeki köklerin normalde %10 olan oranı %20'ye çıkar. Daha fazla saçın dinlenme döneminde olması da, daha fazlasının dökülmesi sonucunu doğurur. Etkilenen saç kökleri kısalır ve incelir. Bunun sonucu olarak buralardan daha ince, kısa ve zayıf saçlar çıkar.

Her erkek ve kadında androjen hormonları ve bunların reseptörleri mevcut olduğu halde niçin herkeste saç dökülmesi görülmediği sorulabilir. Bu sorunun gerçekten tatmin edici bir cevabı yoktur. Yine de bazı fikirler öne sürülmektedir ve bunların başlıcalarına aşağıda kısaca değinilmektedir:

* Androgenetik saç dökülmesi olan kişilerin saç köklerindeki androjen reseptörlerinin sayısı normalden fazladır. Bunun sonucu olarak kanlarındaki androjen düzeyi normal olmasına rağmen, androjenler bu kişilerin saç folikülleri üzerinde daha belirgin bir etki yaratmaktadırlar.
* Saçı dökülen kişilerin saç köklerindeki androjen reseptörleri normalden daha hassastır. Bu da kanda normal düzeyde bulunan androjenlerin saç köklerini daha fazla etkilemesine neden olmaktadır.
* Saçların döküldüğü bölgelerde 5-alfa redüktaz enziminin aktivitesi daha yüksektir. Dolayısıyla buralarda daha fazla testosteron dihidrotestosterona çevrilmektedir. DHT'nin testosterona oranı ne kadar büyük olursa saç dökülmesi de o kadar hızlı olur.

Genler

Genler

Androgenetik saç dökülmesi kişinin kromozomlarında belli bir genetik kodun olmasına bağlıdır. Bir veya daha fazla gen üzerinde taşınan bu kod anne veya babadan kalıtılabilir.

Toplumda kelliğin anne tarafından aktarılan bir genin erkek çocuklarda tanımlanmasıyla ortaya çıktığı şeklinde yaygın bir inanış vardır. Androgenetik saç dökülmesi olan hastaların kromozomlarının genetik incelemesi bu inanışın iki bakımdan yanlış olduğunu ortaya koymuştur: Öncelikle, androgenetik saç dökülmesi otozomal dominant olarak kalıtılmaktadır, yani sorumlu gen(ler) anneden veya babadan gelebilmektedir. İkinci olarak, bu genetik kod hem erkeklerde, hem de kadınlarda tanımlanabilmekte, dolayısıyla hem kız, hem de çocuklar ileride bu tip saç dökülmesine maruz kalabilmektedir.

Üzerinde ısrarla durulması gereken bir nokta da sorumlu gen(ler)i taşıyan herkeste androgenetik saç dökülmesinin gerçekleşmeyeceğidir. Bir genin aktif olabilmesi için kişinin vücudunda "tanımlanması" gerekir. Belli bir genin tanımlanması ise hormonlar, yaş, stres düzeyi vs. gibi pek çok faktöre bağlıdır. Dolayısıyla eğer bir kişinin saçı dökülmüyorsa bunun iki sebepi olabilir: Ya o kişi saç dökülmesinden sorumlu gene sahip değildir, yahut varolan gen tanımlanmamıştır.

Androgenetik saç dökülmesinden tek başına sorumlu olan gen veya gen kümesi henüz keşfedilememiştir. Fakat bilim adamları bu gen(ler)in erkeklik hormonlarının, 5-alfa redüktaz enziminin ve saç köklerindeki androjen reseptörlerinin sentezinde etkili olduğundan şüphe duymamaktadırlar. Bunlar erkek tipi saç dökülmesinde rol oynadığı bilinen üç ana faktördür. 5-Alfa redüktaz enzimi bir erkeklik hormonu olan testosteronu daha aktif bir formu olan dihidrotestosterona (DHT) çevirir. DHT de saç köklerindeki androjen reseptörlerine bağlanarak etkisini gösterir.

Genetik mühendisliği ve tıbbi genetikteki gelişmeler sayesinde erkek tipi saç dökülmesinden sorumlu olan gen(ler) fazla uzak olmayan bir gelecekte bulunacaktır. Bu buluş bize sadece androgenetik saç dökülmesini tedavi etme imkanı değil, aynı zamanda bunun ileride ortaya çıkma riskini yeni doğan bir bebekte bile tespit etme olanağı verecektir.

Saç Dökülmesi Nedir? Nedenleri Nelerdir?

Androgenetik saç dökülmesi erkeklik hormonlarının genetik yatkınlığa sahip saç kökleri üzerindeki etkilerinin bir sonucudur. Erkeklik hormonlarının bir diğer adı "androjenler"dir; " androgenetik saç dökülmesi " tanımı bundan kaynaklanmaktadır. Androgenetik saç dökülmesinde rol oynadığı düşünülen üç önemli faktör vardır ve bunlar birbirleriyle yakından ilişkilidir.

Androgenetik Saç dökülmesi nedenleri;



Diğer saç dökülmesi sebepleri çok fazla olmakla birlikte başlıcaları;

FOLİKÜLER ÜNİTE TRANSPLANTASYONU - FUT SAÇ EKİMİ

FOLİKÜLER ÜNİTE TRANSPLANTASYONU - FUT SAÇ EKİMİ
Tüm dünyada en ileri ve en büyük gelişme gösteren saç nakli yöntemi olan Foliküler Saç Nakli minimikro grefltlemeyle yapılan saç nakillerini büyük bir özenle onlarca yıl geride bırakmayı başarmıştır.

Modern saç nakli uygulama yöntemi ve Foliküler Ünite Transplantasyonu’nun en önemli özelliklerinden bazıları bu kısımda ele alınmaktadır.
Foliküler Ünite Nedir?
Saç köklerinin enseden yani dökülmeye dirençli bölgeden bir şerit şeklinde alınarak mikroskoplar altında saçın bütünlüğünü bozmadan 2li,3lü saç kökleri içeren foliküler ünitelere ayrıştırılması işlemidir. Bu üniteler klasik micro-mini greft tekniği ile hazırlanan saç köklerinden daha fazla miktarda ve aşınmamış olduğu için saç ekiminin daha sık yapılmasına imkan sağlamaktadır.

Kafa derisindeki bütün saçlar foliküler üniteler adı verilen küçük demetler içinde büyür.Yetişkin bir insanın kafa derisinde foliküler ünite tam kalınlıkta (1-4 terminal) saç folikülünden meydana gelir. Genetik saç dökülmesinden etkilenen kafa derisi bölgelerinde sağlıklı terminal saçların yerini aşamalı olarak “minyatürize olmuş” saçlar denen daha ufak çaplı,daha kısa olan küçük boyuttaki saçlar alır. Foliküler ünite kafa derisinin yüzeyinde küçük saç grupları şeklinde birlikte büyüyor gibi görünür.
Bir Foliküler Ünite Nasıl Elde Edilir?
Saç ekiminin yapılacağı yere gerekli olan uygun miktarın elde edilmesi için cm2 başına düşen foliküler ünitelerin “saç yoğunluğu”önceden sayılır ve ölçülür.

İstenilen saç yoğunluğunun elde edilmesi için lazım olan şerit uzunluğunun ve genişliğinin en uygun durumda olması gerekli hesaplamalarla yapılır.

Greftler kafa derisinin arka kısmından cerrahi yolla çıkarılır.Foliküler ünite zarar görmesin diye doku tek parça halinde çıkarılır.Bu teknik foliküler ünite naklinin oldukça önemli bir özelliğidir.Çünkü foliküler üniteler korunmakla kalmayıp aynı zamanda ayrı ayrı saç foliküllerinin zarar görmesini(kesilmesini) önlemektedir.Bu tekniğin mini-mikrogreftleme tekniğinden en büyük farklılığı çok uçlu bıçaklar kullanılarak foliküler ünitelerin parçalanmasına ve saç folküllerinin kabul edilemez derecede kesilmesine imkan vermemesidir.
Verici Alanın Kapatılması ve Ortaya Çıkan Yara İzi
Şerit alınan kısım özel cerrahi ipliklerle dikilerek kapatılır ve buradaki dikiş 15 gün sonra alınır.Oluşan iz saçınızı çok kısa kestirmedikçe hiçbir şekilde belli bile olmamaktadır.Bu yöntem kafanın ve saç yapısının doğal bütünlüğünü bozmadığı için elde edilen sonuç ta oldukça doğaldır.
Foliküler Ünite Ekstrasyonunun Seçilmesi Gereken Durumlar:

* Sıfır numara ya da 0,5 cm’den daha kısa saç kesirtirmeyi hiçbir zaman düşünmeyen hastalarda.
* Daha çabuk saç ekimini gerçekleştirmek isteyen zamanı kısıtlı olan hastalarda.

FÜT yönteminin seçilmesi hastanın isteğine uygun olumlu sonuçlar almasını sağlar.
FUT Tekniğinin Avantajları:

* En kısa sürede en fazla saç kökünün nakledildiği tekniktir.
* Daha çok saç kökü ihtiyacı olduğunda diğer teknikneklerle beraber aynı gün içinde kombine edilebilir ( FUT + FUE )
* Saç gruplarının doğal yapısına zarar verilmez ve bu yüzden maksimum büyüme sağlanır.
* Saçın ekilmesi için alıcı kısımda açılacak kanalların daha küçük olmasını sağlar.Bu da yapılacak ekimin doğala en yakın ve daha sık olmasına neden olur.Kanalların küçük oluşu kan dolaşımı yani saçın kandan beslenmesini bozmadığı için ekilen saçlarda yine hızlı büyüme görülür.
* Stereoskopik mikroskoplar altında yapılan FUT yönteminde saçın dışındaki doku üniteye zarar verilmeden traşlanarak atılır.Böylece ekim için dokusu zedelenmemiş, sade saç içeren greftler hazırlanabilir.Bu şekilde hazırlanan greftleri saçın doğal duruşunu taklit ettiğinden istenilen şekilde yönlendirmek mümkündür.
* FUT tekniğinde kanallar slit adı verilen çok ince çizikler halinde açılır.Slit tekniği ile var olan saçların aralarına etrafındaki saç köklerine hiç zarar vermeden girilebilir.Bu yüzden tam dökülmemiş saçlarda sıklaştırma yapmak fazlasıyla kolaylaşır.

FUT Tekniğinin Dezavantajları:

* Ağrısız bir teknik olmasına rağmen cerrahi işlemler yapıldığı için mutlaka dikiş atılması gerekir.
* Saç aşırı kısa kesildiği durumda ensede ince bir çizgi şeklinde iz kalabilir.

FOLİKÜLER ÜNİTE EKSTRAKSİYONU - FUE SAÇ EKİMİ

FOLİKÜLER ÜNİTE EKSTRAKSİYONU - FUE SAÇ EKİMİ
Bu teknik cerrahi bıçaklar(bistüri) kullanmaksızın saç foliküler ünitelerinin özel bir iğne ile çıkarılması esasına dayanır.1 mm lik özel iğneler ile cildin üst tabakası, kıl ortada kalacak şekilde kesilmekte ve yine özel aletlerle foliküler ünite, alttaki gevşek dokulardan hiçbirine zarar vermeden çıkarılmaktadır. Her bir foliküler ünite 2-4 saç ve kökünü kapsar. Bu işlemden önce folikül çıkarılacak bölgedeki saçlar 1-2 mm kalacak şekilde traşlanır. Hem verici hemde saç ekimi yapılacak alıcı bölgede lokal anestezi uygulandıktan sonra alınan tek tek foliküller saçsız alana transplante edilir.

FÜE Tekniği Vücut Kılı Nakline Olanak Verir
Bu yöntem ile vücudun birçok bölgesinden göğüs, karın, sırt vb. gibi bölgelerden verici olarak foliküler ünite elde edilebilir. Vücudun diğer bölgelerinden kılların kullanılması var olan verici saçların toplam miktarına da gözardı edilemeyecek katkıda bulunur. Araştırmalar sonucu göğüsten alınıp kafa derisine ekilen kılların göğüste olduğundan daha hızlı uzadığı bulunmuştur.

FÜ Transplantasyonu mu FÜ Ekstraksiyonu mu ve Bu İki Yöntem Birleştirilebilir mi?
Bu yöntemlerin her ikisi de saçsız deriye ekilecek kök sayısının en az zararla en iyi kozmetik netice olacak şekilde kullanılabilir.Buradaki hassas nokta hangi hastaya hangi yöntemin uygun olacağına karar vermektir.Deneyimli doktorlar ve ekipleri tarafından uygulandıkları takdirde her iki teknikte faydalıdır.

Foliküler Ünite Ekstraksiyonun Seçilmesi Gereken Durumlar:

* Oluşabilecek minik yara izlerinin önemi olmadığını düşünen hastalara.
* Saçı sıfır numara traş ile kullanmak isteyenlerde.
* Eski yara izlerinin düzeltilmesi gerekince bu tamir işlemi yeni yara oluşturulmadan yaptırmak isteyenlerde.
* Çok genç ve cilt elastikiyeti çok yüksek geniş skar geliştirme eğilimi olan hastalarda.
* Birkaç kez şerit yöntemi ile opere edilerek yeterli verici kaynağı kalmamış hastalarda.

FÜE yönteminin seçilmesi hastanın isteğine uygun olumlu sonuçlar almasın sağlar.

FUE Tekniğinin Avantajları:

* Bistürü kullanılmadan gerçekleştirilen mikrocerrahi bir teknik olduğu için dikiş gerektirmez.
* İsteğe göre yada gereken seanslar birer gün arayla beklemeden arka arkaya uygulanabilir.
* Saç folikül grupları birer birer ayrı ayrı kafa derisine nakledilir.
* Yara izi bırakmaz.
* Kadın ve erkekler farketmeksizin isteyen her kişi de uygulanabilir.
* İyileşme süresi oldukça kısadır. Bu yüzden operasyon gerçekleştirildikten hemen sonra normal hayata devam edilebilir.
* Kaş ve sakalların yeniden oluşturulabilme olanağı vardır.
* Verici bölge kısıtlaması olmadığından saç ekimi istenilen alıcı alana istenilen yoğunlukta saç ekimi yapılabilir.

FÜE Tekniğinin Dezavantajları:

* Ekilen saç teline göre klasik yöntemden daha pahalı bir tekniktir.
* Saç ekimi süresi daha fazla sürer.
* Vücut kıllarının saçlı deriye adapte olmaları ve uzamaları daha fazla süre(6-8 ay) gerektirmektedir.

Saç Ekimi Nedir?

Saç Ekimi Nedir?
Diğer adıyla saç nakli sağlıklı ve güçlü saç köklerinin verici bölgeden genellikle başın arkasından alınarak incelmiş ya da tamamen açılmış bölgeye taşınması işlemidir.

Çağdaş cerrahi teknolojileri sayesinde saç ekimi ile son derece doğal görünümler elde edilebilmektedir. Bu sayede saç kaybına bağlı kişide oluşabilecek psikolojik travmalar ve sosyal yaşamdan uzaklaşma saç nakli ile düzeltilerek bireyin kendini daha güçlü hissetmesi sağlanabilmektedir.
Kimler Saç Ektirebilir?
Saç ekimi cerrahisine uygun adaylar, başının yan ve arka bölgelerinde yeterli miktarda saç olan kişilerdir. Bu kişilerde FUT ve FUE yontemlerinin her ikiside kullanılabilir. Saç ekimi operasyonun uygun bir diğer aday grubu ise göğüs, bacak vb. bölgelerde yeterli miktarta sağlıklı kıl olanlardır. Bu kişilerde kullanılan saç ekimi yöntemi FUE dir. Modern tekniklerin saç ekimi cerrahisinin geliştirmesi ile birçok erkek geçmişte saç nakli cerrahisine uygun aday değilken bugün uygun aday haline gelmiştir. Büyük graftların kullanımı ile oluşturulan doğal olmayan görüntüler yerlerini, küçük boyuttaki graftların kullanımı ile doğal görünümlere bırakmış ve gelişen yeni aletler ile birlikte her kişiye uygun doğal saç görünümünü gerçekleştirme olanağını sağlanmıştır.


Donor dominant (baskın verici) olarak adlandırılan başın yan ve arka bölgelerindeki ( vertex ) saçlar hayat boyu uzamaya devam eder ve dökülmezler. Bu saçların saçsız bölgeye nakledilmesi uzama veya dökülmeme yeteneklerini değiştirmez. Diğer bir tanımlama ile saç köklerinin dökülmesi veya dökülmemesi bulunduğu yerin özelliğine bağlı değil tamamen kendi genetik özelliğine bağlıdır. Donor dominansı veya baskın vericilik, saç naklindeki başarıyı sağlayan bilimsel temeldir.
Kimler Saç Ektiremez?
Saç nakli her yasta uygulanabilir. Bununla birlikte ameliyat yoluyla uygulanan saç nakli, şeker hastalığı, tansiyon hastalığı, diyaliz gerektiren böbrek rahatsızlığı, karaciger ya da agır kalp hastalığı olan kişilere uygulanamaz.
Saç Ekimi Operasyonu ağrı hissi verir mi?
Operasyon esnasında lokal anestezi yapıldığı için ağrı duyulmaz. Lokal anastezinin etkisi bir gun sonra geçtiğinde ağrı kesici kullanmaya gerek yoktur.
Saç Nakli sonrasında nasıl bir bakım yapmak gerekir?
Saç operasyonundan sonra yara kabukları dökülene kadar saç yıkamalarına dikkat etmek gerekir. Yıkama esnasında şampuan saçın her bölgesine eşit miktarda yayılır ve bastırmadan hafif dokunuşlarla saç derisine masaj yapılarak uygulanır.

Saç ekimi Operasyonunun yan etkisi var mıdır?
Kanama, infeksiyon, kist oluşumu, saç büyümemesi ve yara izi gibi saç naklinin istenmeyen yan etkileri oldukça nadir görülür. Modern saç nakli cerrahisi rahat ve kolaydır, sonuçları ise mükemmeldir. Ömür boyu devam edebilen bir süreç olan saç dökülmesi erkeklerin çoğunda (erkeklik hormonlarından dolayı) 40-45 yaşına kadar oluşur. Bu yaştan sonraki yaşlanma sürecinde kafada bulunan tüm saçlar incelir. Modern teknikler ile daha fazla sayıda saç nakli daha az sayıda işlem ile gerçekleştirilebilmektedir.